Muğla, doğal kaynakları açısından Türkiye’nin en zengin illerinden birisi olmasının yanında, çok sayıda mikro klimaya sahip. Birçok endemik bitkiye de ev sahipliği yapan Muğla’nın Köyceğiz Gölü çevresinde nisan-mayıs aylarında çiçek açan beyaz nilüfer bitkisi dünyada ilk defa bilimsel araştırmaya konu oluyor.
Köyceğiz Gölü, dünyada denize bağlanan 7 gölden biri
Muğla’nın Köyceğiz ilçesi, doğal kanallarla denize bağlanan dünyadaki 7 gölden birisine sahip. Sazlıklarla kaplı kanalla Dalyan boğazından Akdeniz’e bağlanan Köyceğiz Gölü, kanallar ile denize bağlanmakla kalmayıp içerisinde termal kaynak ve çamur banyosu bulunduran dünyanın tek gölü olma özelliği ile sahip olduğu ekosistemde, farklı bitki ve canlıları da bünyesinde barındırıyor.
İlk defa bilimsel araştırmaya konu oluyor
Köyceğiz Gölü’nde ve göle bağlanan kanallarda yöre halkı tarafından bilinen, ancak üretime yönelik hiçbir bilimsel çalışmanın yapılmadığı beyaz nilüfer bitkisi ilk defa bilimsel araştırma konusu oldu. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir’in danışmanlığında, Köyceğizli doktora öğrencisi Yiğit Deveci tarafından nilüfer bitkisinin geniş kimyasal fonksiyonları bilimsel olarak araştırılıyor.
“Endüstriyel olarak çok değerli”
‘Köyceğiz Gölünde Doğal Olarak Yetişen Beyaz Nilüfer’in Farklı Biyoaktivitelerinin Belirlenmesi ve Endüstriyel Kullanımlarının Araştırılması’ projesi çerçevesinde beyaz nilüfer bitkisi, biyoaktivitelerinin belirlenmesinin yanında kozmetik, gıda ve ilaç prototipleri belirlenecek. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir yaptığı açıklamada, “Köyceğiz Gölü dünyada doğal kanallarla denize bağlanan 7 gölden birisi. Bu özelliğinin yanında kanal üzerinde termal kaynakları bulunması nedeniyle dünyada tek göl diyebiliriz. Burada yetişen tüm bitkilerin hem endemik olması açısından hem de yetiştiği şartlar göz önüne alındığında endüstriyel olarak çok değerli. Bu araştırma hem bölge halkına maddi destek sağlayacak hem de eko turizm açısından da gölün önemini artıracaktır” dedi.
Türkiye’de gereken ilgiyi görmüyor
Bütün dünyada en kutsal bitkiler sıralamasında belki de ilk sırada olan nisan-mayıs aylarında çiçek açan beyaz nilüferin, maalesef ülkemizde gereken ilgiyi bilimsel olarak görmediğini belerten Demir, “Çalışma kapsamında beyaz nilüfer bitkisinin biyoaktivitelerinin belirlenmesinin yanı sıra kozmetik, gıda ve ilaç prototipleri de geliştirilecektir. Proje içeriğindeki çalışmalar ile katma değeri yüksek olması planlanan ürünler, bölge halkına sosyoekonomik olarak destek sağlayacak çıktılar ile sonuçlanması beklentisi bir hayli yüksektir. Amacımız Köyceğiz Gölü’nün beyaz nilüferini dünyaya tanıtmak” diye konuştu.
Tıbbi ve aromatik bitkiler üzerindeki araştırma ve projeleri ile tanınıyor
Proje danışmanlığını yürüten MSKÜ Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, merkez bünyesinde yürüttüğü çalışmalar ile Muğla bölgesine katma değer sağlayan endemik, tıbbi ve aromatik ürünler üzerindeki çalışmaları ve projeleri ile tanınıyor. Demir, etken maddelerden bazılarının genlerinin mikroorganizmalarda klonlamasıyla, biyoteknolojik olarak üretilmesini de proje sonrası çalışmalarında hedefliyor.
Beyaz Nilüfer Çiçeği
Beyaz nilüfer (Nymphaea alba), nilüfergiller (Nymphaeaceae) familyasından bir nilüfer türü. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya’nın batı ve orta kısımlarında genellikle yavaş akan ırmak kenarları, göl ve göletlerde doğal olarak yetişir, soğuğa dayanıklı bir türdür. Efsaneye göre Eski Mısır başlangıçta karanlıklar altındaydı ve Nil’de bir karmaşa vardı. Bu karmaşa nilüfer çiçeğinin ortaya çıkmasına kadar sürdü. O ana kadar her yer karanlıkken bahar ayının gelmesiyle açan nilüferin etkisiyle aydınlandı. Öğle saatlerinde nilüferden yayılan tatlı koku yeryüzüne yaşam verdi. Beyaz nilüferde açan çiçekler yaklaşık 8-10 gün içerisinde ölür ve alttan gelen yeni tomurcuklar açmaya devam eder.
Durgun sularda yetişir
Dilimizde beyaz nilüfer, devetabanı, kalabak, su gülü, su lalesi ve su zambağı adları ile bilinmektedir. Yatıştırıcı ve afrodizyaktır. Kökleri kaynatılarak dizanteri ve ishal tedavisinde kullanılmıştır. Böbrek ağrısı için ayrıca boğaz ağrısı için gargara olarak kullanılır. Ayrıca rizomları yatıştırıcı, sıraca tedavi edici, büzücü, kardiyotonik ve sakinleştiricidir. Beyaz nilüfer durgun sular ve bataklıklarda yetişir. Aynı kökten çıkan çok sayıda yaprağı vardır. Mısır baklasına (Nelumbo) benzer ancak daha küçük ve daha uzundur. Çiçekler ak zambak gibi beyaz ve merkezi safran renklidir. Meyve zamanı elma ya da haşhaş kapsülü gibi yuvarlak olur. Tohum geniş ve tadı yapışkandır. Gövde pürüzsüz ve siyah renklidir. Kök sopamsı ve siyah renklidir. Sonbaharda hasat edilir.