Ceren Karakoç NTV ekranlarında yayınlanan Empati adlı programda, Ahmet Mümtaz Taylan’ın Konuğu oldu.
Oyuncunun ünlü konukları, her hafta başka hayatlara gidip, haberlere konu olmuş, tarihe geçmiş insan hikayelerini görüp, onların yaşadıklarıyla, acılarıyla, mutluluklarıyla, aşklarıyla, gözyaşlarıyla; hayatlarıyla Empati kuruyorlar. Ünlü konuklar yaşanmış hikayelerle Empati kurarken, kendilerine ait bambaşka hayatları, bambaşka gerçekleri ortaya çıkarıyorlar.
Yapımcılığını BBO Yapım Şafak Bakkalbaşıoğlu ve Mahperi Altun Uçar’ın üstlendiği programda Ahmet Mümtaz Taylan, konuklarına yaşanmış, haberlere konu olmuş insan hikayelerini anlatıyor ve “sen olsan ne yapardın?” diye soruyor.
Ceren Karakoç’tan Çarpıcı Açıklamalar
Geçtiğimiz gün yayınlanan Empati’de Ahmet Mümtaz Taylan, Kızılcık Şerbeti’nde canlandırdığı Nur Sema Ünal karakteriyle televizyon izleyicisinin dikkatini çeken, milyonlarca insan tarafından ilgiyle ve merakla izlenen bir karakter yaratan Ceren Karakoç’u konuk etti. Ahmet Mümtaz Taylan ve Ceren Karakoç, Kızılcık Şerbeti’nde aynı zamanda baba-kızı canlandırıyorlar.
Ceren Karakoç’la Empati’de sevilen oyuncunun karakterine dair pek çok konuda ön plana çıktı. Karakoç; panik atağı olan, ama mutlu zamanlarında panik atak geçiren, titizliği ileri boyutta yaşayan, evde parkede iz bırakan koltukların yerini asla değiştirmeyen, dişlerini fırçalarken her bir hareketini 15 kez sayan, uçak korkusu olup Avustralya’da yaşayan abisini 30 yıldır hiç ziyarete gitmeyen bir kişiliğe sahip….
NUR SEMA BENİM OYUNCULUKTAKİ BAHT DÖNÜMÜM
Ceren Karakoç, Kızılcık Şerbeti‘nde canlandırdığı karakter için: “Nur Sema’yı çok önemsiyorum, benim baht dönümüm. Biz oyunculuktan mezun olan arkadaşlar, biz öyle bir rol gelecek ki, insanların dikkatini çekeceğiz görünür olacağız derdik. İşte Nur Sema benim için öyle bir iş. 9 yıl dizi çektim ama, rüştümü ispatın ilk adımlarını Kızılcık Şerbeti’nde attım” dedi.
ÇOCUKLUĞUM ANNESİZ GEÇTİ
Ceren Karakoç, Empati’de ailesiyle ilgili duygusal geçmişini de paylaştı: “Ben ilk okuldaydım, Anneme hipofiz tümörü teşhisi kondu. 15 günde bir Ankara’ya gidiyordu Annem. Babam ona desteğe gidemiyordu, evde 2 çocuk var. Sabah kalkardı, tahinimizden pekmezimize kadar hepsini yedirirdi, derslerimizle ilgilenirdi, her yediğimizle ilgilendirdi. Ben birçok şeyi Babamdan öğrendim, yatak toplamayı Babamdan öğrendim. En özel şeylerimi ilk Babama açtım. Bu aynı zamanda üzücü bir durumdu, Annem gittikten sonra Babamla yatardık, Annemin pijamalarını koklayarak uyurdum. Benim çocukluğum Annesiz, o dönemim zor geçti. Babamın sonsuz sevgisi, benim bugün ayakta durmamı ve güçlü olmamı oraya bağlıyorum.
ANNELİĞİ BEN YAPAMAM GİBİ GELİYOR
12 yıllık evli olan Ceren Karakoç, annelikle ilgili duygularını da Empati’de Ahmet Mümtaz Taylan ile paylaştı: “Tam olarak bunun cevabını veremedim. İstediğim dönemler çok oldu, şu an anne olmakla ilgili çok büyük bir korkum var. Dünyanın hali ile ilgili, beceremeyeceğim, yapamam, onu korumayı beceremem gibi geliyor, şu an bütün dünya ile ilgili söylüyorum, kaygılarımla alakalı bu… ”
“AŞIK OLDUK”
Ceren Karakoç: “Osman’la Ankara’da tanıştık. O başka bir dizideydi ama şirketlerimiz aynıydı, sabahları şirkette buluşuyorduk, 2 ayrı plato vardı, öğlen yemekleri denk gelirdi, beraber yemek yiyorduk. Aşık olduk, Osman 5 ay sonra bana evlenme teklif etti, vallahi hemen evet dedim ve 5 ay sonra evlendik. 2013’de evlendik.”
UÇAK KORKUSU NEDENİYLE AVUSTRALYA’DAKİ ABİSİNE GİDEMİYOR
Uçak korkusu nedeniyle Avustralya’da yaşayan abisini 30 yıldır ziyarete gidemeyen Ceren Karakoç, korkularını da şu cümlelerle anlattı: “30 yıldır abime hiç gidemedim. Düşücez korkusu var, kontrolün bende olmadığı… Gemi kazası da geçirebilirsin ama, yüzersin; uçakta kontrol bende değil, kaptan sağa çek durumu yok yani. Osman’la havalimanına gidip, son çağrılar yapılırdı, Osman’a yalvarırdım, ne olur dönelim, binmeyelim, kalp krizi geçireceğim, ne olur binmeyelim diye kaç tane uçak iptal etmişliğimiz var. Karayolu tabii ki sonraki süreç”
AŞKIN SONRASINDAKİ DÖNÜŞME HALİNİ DOĞRU BULUYORUM
Osman’la aşka adrenalin diyoruz, ben aşkın sonrasında bir şeye dönüşme halini doğru buluyorum. Ben eşime aşık olarak evlendim, ama şu anda inanılmaz bir sevgiye, arkadaşlığa, dostluğa, hayat arkadaşlığına, aileme dönüştü. Aşkın o tepedeki hali çok iyi değil, burası daha konforlu ve güvende hissettiriyor.