Bolu’nun gözde tatil beldesi Kartalkaya‘da çıkan yangında hayatını kaybedenlerin toprağa verildiği bu günlerde, kurumlar, kuruluşlar ve otel işletmeleri de yaşanan olayların ardından aldıkları önlemleri tekrar gözden geçirerek kurum ve kuruluşlar bazında denetimlere geç kalınmadan başladılar.
Yangın Sonrası Önlemler Arttı!
Geçtiğimiz gün Muğla Büyükşehir İtfaiyesi il genelinde konaklama tesisleri, akaryakıt ve LPG Satış İstasyonları, marina, tersane, yat tamir bakım yerleri, umuma açık eğlence yerlerinde yangın güvenliği denetimlerini yapamaya başladı. Türkiye genelinde benzer uygulamaların örnekleri yaşanırken, hem olayla ilgili hem de alınacak önlemler ile ilgili Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Bodrum Temsilcisi ve Bodrium Hotel & SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin, olayla ilgili yaşadığı üzüntüyü, şartnamelerdeki alınması gereken önlemlerin yeterli olup olmadığı ve kendi aldıkları önlemleri XBodrum‘a anlattı.
Yiğit Girgin yaptığı açıklamada şunları söyledi;
“Öncelikle bir insan olarak böyle bir olayı görmüş olmaktan dolayı son derece üzgünüm. Bu olayın bir turizmci ve yönetici olarak ciddi sorumluluklar aldığımız turistik işletmede olmasından dolayı daha da çok üzgünüm.
Sadece Yangın Değil Her İhtimali Düşünmek Gerek!
Eminim ki kimse böyle bir durumla karşılaşmak istemez. Fakat gerekli önlemleri alarak yaşanabilecek en ufak ihtimallere karşı da hazırlıklı olmamız gerektiğini, her türlü olumsuzluğa da hazır olmamız gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Olaydaki asıl ihmaller noktasında birçok arkadaşım bana bu ihmallerin neler olabileceğini sordu. Her ne olursa olsun, bu tür bir olayda ilk olarak işletmeler sorumludur. Başka insanların güvenliğini almak, zarar görebilirliklerini engelleme sorumluluğu dışarından bir başkasına teslim edilemeyecek kadar önemli bir sorumluluktur.
Çok Önemli Detaylar Atlanıyor!
Biz işletmeciler, yöneticiler, gerekli sorumlulukları alıp gerekli hazırlıkları yapıp, hizmet unsurunu en pürüzsüz şekilde vermekle görevliyiz. İlgili ruhsat zamanlarında veya kontrollerde yapılması gerekenler yapılmış olsa dahi, sürekli gelişen sektörde ve yapılandırmalarda, inovasyonlarda çok önemli detaylar atlanıyor. O yüzden burada sadece işletmenin ihmalden çok hem ahlaki hem de bilinç yönünden birçok eksik ve ihmal olduğunu söyleyebilirim.
Yangın mevzuatı ile alakalı yapılması gerekenler, kanunda açıkça belirtilen unsurlarla çizili birim başına alınması gereken önlemler, mutfaklarda alınması gerekenler, odalarda alınması gereken önlemler, otomatik yangın sistemi, otomatik sulamada metrekareye göre değişen bir çok unsur var.
Kartalkaya’da Yangın Çıkma İhtimalini Düşük mü Gördüler?
Fakat bazen özellikle son yaşanan yangın felaketinin olduğu bu bölgede aklıma ilk olarak şu geliyor. Sanıyorum ki dağlık alanda, soğukta, karda yangın olacağı ihtimalini düşük gören bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ki bu kadar büyük ihmallerin olduğu, her yerinin ahşap olduğu, iç mekanların otomatik sulama sisteminin olmaması, yangın önleyici tertibatının tam olmaması, bilinçli personelin olmaması, gerekli eğitimlerin yapılmaması, gerekli tatbikatların yapılmaması, bu faciaya sebep olmuştur.
Aslında özetle bir cevap verecek olursak iş sağlığı ve güvenliği hususunda gerek çalışanın, gerek işletmenin sağlıklı hizmet verebilmesi açısından yapılması gereken temel unsurlar, eğitimler, tatbikatlar, sürekli denetimden geçmeli. Hem iç denetimi bizler tarafından yapılmalı hem de bağımsız firmalarca kontrol edilmeli. Zamanla oluşabilecek aksilikler, aksaklıklar tespit edilip, ihmaller ve eksikliler ile karşılaşıldığında da ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır.
Yangına Riskli Alanları Daha Sık Denetlenmeli
Mesela yangının mutfakta başladığı söyleniliyor. Özellikle yoğun çalışan Mutfak bacalarının sık ve sıkı şekilde temizlenmesi bu tür riskleri önleme anlamında çok önemli. Burada temizlik eksik veya uzun süre yapılmadığı takdirde, bacada biriken yağ ve gıda unsurları, gaz yağı etkisi yaparcasına alev alıp müdahalesi zor bir duruma geliyor. Yetkili firmalarca ve uygun yağ çözücü kimyasallarla mutfak bacaları, davlumbazları ve şömine bacaları sıkça temizlenmeki ve kayıt altına alınmalıdır.
Yangın Afetini Unutmadık!
Bu olayın ardından, milletçe ihtimallerin hesabını bireysel olarak yapıp, maalesef karşı karşıya kaldığımız sorunlarla sonradan yüzleşmeyi adet edindiğimiz için geç akıllanıyoruz. Maalesef ki 2021 yılında bölgemizde yaşamış olduğumuz yangın afeti bize bu durumu hatırlatıyor ve özellikle yaz döneminde kuraklıkla beraber bu bölgede başka muhtemel yangın afeti kuraklık ve susuzluk en büyük tehdit. Biz bunlar için gerekli bilincin oluşması adına son üç yılda çok kuvvetli tedbir alınmamış bir dönem geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bu olay bir kez daha bizleri öz eleştiren noktada daha fazla olası senaryolara çalışmaya itmeli.
Profesyonel otel yöneticileri olarak, çalıştığımız otellerin hepsi yüksek sayıda oda kapasitesine sahip, büyük alanlarda hizmet veren otellerdir. Bu kalitenin korunabilmesi adına, bu büyüklükteki otellerin kendi kalite departmanları, iş geliştirme departmanları, iş sağlığı ve güvenliği firmaları ile ciddi çalışmalar gerçekleştirmekte, gerek misafir güvenliği, sıhhati, gerekse çalışan sağlığı açısından tüm çalışmalar otellerin kendi iç prosedürleri olarak yapılmakta ve tüm kayıtları da tutulmaktadır.
Denetimleri Geçemezsek Turist Gelmez!
Çünkü bunlar olmadığı taktirde istenilen kalite sağlanamamakta, gereken özenli hizmet verilememektedir. Özellikle yurt dışı tur operatörlerinin yaptığı bağımsız ve anlık denetimlerden geçemediğiniz takdirde otellerin yurtdışı satışı mümkün değildir. Ayrıca, pandemi süreci ile birlikte sektörümüze getirilen ve uyulması kesin olarak şart olan kriterler içerisinde sadece sağlık değil afetler, acil durumları da içeren tüm teknik detaylar yer almakta ve kontrolleri periyodik olarak yapılmaktadır.
Buradan yola çıkarak, biz Bodrium Hotel olarak yapmış olduğumuz teknik altyapı iyileştirme çalışmaları noktasında 2024 yılının son çeyreğinde tüm makine bakımlarımızı yaparak, düzenli olarak kayıtları tutulan yangın alarm sistemi tamamen yenilenmiş, odalardaki dedektörlere kadar sıfırlanmış merkezi bir sistemle misafirlerimize hizmet vermeye devam etmekteyiz. Bunun yanı sıra, misafirlerimize hizmet ürettiğimiz diğer alanlarımızda devam eden kontrollerimiz sayesinde, gereken tüm teknik şartların yerine getirilmiş olduğunu da tekrar tekrar denetimini sağlıyoruz. Tüm bunları kanuni zorunluluklardan öte misafir ve personel sağlığı açısından yapmaya da devam etmekteyiz.
Zira, hizmet verdiğimiz bölgemizin genişliği, denetlenmesi gereken unsurların çeşitliliği ve fazlalığı, bu denetlemeleri yapacak olan personelin sayıca yeterliliği düşünülecek olursa, teknik kaliteyi etkileyen unsurlardır. Bu nedenle denetimleri eksik veya hatalı yapan birim değil, denetimlerin sürekli yeterli sayıda ve tekrar edilebilecek şekilde sıkı yapılması ihtiyacıdır. Bu da kurumların imkanları ve kanunların müsaade ettiği şartlarda gerçekleşiyor malum. O nedenle işletmecilere büyük bir görev düşüyor. Bunu görev olarak değil, hizmet verdiğimiz her işletmenin kaliteli ve güvenli olması için yapmalıyız.
Şahsi ve Keyfi Uygulamalar kötü Sonuçlar Doğurabilir
Beğendiğim bir söz var. “Bilgisayar hata yapmaz. Komutu veren insan hatalı işlem yapar.” Eğer doğru bir sistem kurarsanız, bu sistem sizi doğru noktaya ulaştıracaktır. Fakat siz sistem kurmak adına gerekli çalışma yapmazsanız, şahsi ve keyfi uygulamalar maalesef kötü sonuçlar doğurtacaktır.
Yani demek istediğim şu teknik şartname ve kanunlar açıkça belirtildiği halde yapım aşamasından sonra yapılan eklentiler ve değişiklikler binaları iyileştirmemekten öte, maalesef arzu edilen kati şartların altına çekmektedir. Bu sebeptir ki ahlaki ve toplumsal bilinç şahsi çıkarların değil, toplumun kendisinin refahını gözetmeli ve kollamalıdır. Yeniden tekrar etmekte fayda görüyorum. Siz kendi işletmenizden, onun kaliteli, güvenli ve güler yüzlü hizmet vermesinden sorumlusunuz. Bu bilinçle her ne olursa olsun en iyisini yapmak zorundayız.”
Vatandaş Olarak Hepimizin Görevi…
Yiğit Girgin’in dikkat çektiği en önemli konunun özeti aslında oldukça önemli. Çoğu zaman işletme sahipleri, kendi işletmelerindeki eksikleri bilmezler, bilmeyebilirler. Ne de olsa işletmesinde gereken her önlemi almış, kanuni şartları yerine getirmiş ve kendini en iyi şekilde temsil edeceğine inandığı işletme müdürlerini işe almışlardır. Bir işte suçlu aramak değil, suçun işlenmemesini sağlamak olmalı bir vatandaş olarak görevimiz.
Toyga İçözü